“Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman” - 27 Eylül 2024 Cuma Hutbesi

 

وَاِذَا الْمَوْءُ۫دَةُ سُئِلَتْۙ

بِاَيِّ ذَنْبٍ قُتِلَتْۚ

“Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman”

Tekvir Suresi, 8 ve 9. ayetler

Değerli Kardeşlerim!

İslam, Mekkeli müşriklerin kız çocuklarını diri diri gömmesi geleneğine karşı çıkmıştır. Arap cahiliyyesinde kız çocuklarının gömülerek öldürülmesinin çeşitli tarihsel koşulların doğurduğu sebepleri bulunuyordu. Yüce Allah Kur’an’da bu sebeplerin bir kısmını fakirlik korkusu, bir kısmını tapınılan putlara bir adak sunmak olarak izhar etmiştir. Allah ve Resulü (sav) sebepleri ne olursa olsun bu uygulamadan dönülmesini emretmiş, kız çocuklarının diri diri gömülmesini nehyetmiştir.

Aziz Müslümanlar!

Kız çocuklarını diri diri gömmenin tek yolu, onları toprağın içine kazılmış bir çukura atmak değildir. Maalesef günümüzde kız çocukları da kadınlar da diri diri toprağa gömülmeye devam ediyorlar. Babaları, amcaları, abileri, kardeşleri tarafından, yeri geldiğinde anneleri, teyzeleri, ablalarının desteğiyle, çocuklarımıza tarifi mümkün olmayan acılar yaşatılıyor.

Narin Güran kızımızın (Allah rahmet eylesin, cennetinde Resulü Ekreme komşu eylesin) katledilmesi bunun en yakın ve en acı örneklerinden biridir. Aile fertlerinin iştirakiyle gerçekleştirildiği düşünülen bu cinayet, cahiliyye adetinin bir devamıdır. Bu günahı işlemiş kimseler bu dünyada adilce yargılanmalı ve hak ettikleri cezayı çekmelilerdir. Ahirette ise Yüce Rabbimizin adaletiyle suçlu kimseler çetin bir azaba tanıklık edeceklerdir.

Kıymetli Cemaat!

Narin Güran olayı bir cinayettir. Bir cinayet olması sebebiyle diri diri gömülmeye daha çok benzer. Ancak kız çocuklarının diri diri gömülmesinin tek yolu onların vahşice öldürülmeleri değildir. Ne yazık ki çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızın durumu da bu minvaldedir.

Bugün pek büyük cemaatlerin, pek mülayim hocaefendileri heva ve heveslerine hoş gelen haram şeyleri kendileri için helal kılmaktadır. Bunlara yol veren, çocuklarının sağlığını, psikolojisini düşünmeyen anne babalar bu günaha ortak olmaktadır. Çocuk çocuktur, onun nikahı olmaz. Cinsel istismar sandığımızdan daha yaygın, sonuçları düşündüğümüzden daha ağır ve alınması gereken önlemler bakımından daha önemli bir toplumsal problemimizdir.

Aklıselim ve vicdan sahibi Müslümanlar!

Anakronik bir kıyas ile günahlarını meşrulaştırmaya çalışan bu hocaefendilerin yaptıkları din-i mübin-i İslamı tahrif etmekten başka bir şey değildir. Yavrularımızın gördüğü zarar ve ziyan bir yandan ciğerlerimizi parçalarken, öte yandan bu gibi cürümlerin sözde hocalar ve cemaatlerce işlenmesi toplumumuzun İslam’dan soğumasına sebep olmaktadır. Bu elim ve habis örnekler, canın, ırzın ve neslin korunmasını bir maksat, bir gaye olarak belirlemiş İslam’ı temsil etmemektedir. Bizler, aklıselim ve vicdan sahibi Müslümanlar olarak, bu gidişata bir dur demeli, çocukların diri diri gömülmesine en çok biz karşı çıkmalıyız.

Anne ve babalar!

En büyük görev sizlere düşmektedir. Çocuklarımız bizlere Yüce Allah’ın emanetleridir. Onları korumak ve kollamak bizim birincil vazifemizdir. Evlatlarımızla olacağımız imtihan imtihanların en çetin olanlarındandır. Bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilmek için ince eleyip sık dokumamız gerekmektedir.

Aziz Müminler!

Yüce Allah Nisa suresinin 136. ayetinde “Ey iman edenler, iman edin!” emretmiştir. Şayet imanımız bizi zulümden alıkoymuyorsa, kız çocuklarını diri diri gömmekten vazgeçirmiyorsa, muhakkak ki bizim hakiki bir imana, bir iman tazelemeye ihtiyacımız vardır.

Allah’a, Rasulüne ve ahiret gününe olan imanımız, bizi toplumda adaleti tesis etmeye, ezilen, horlanan, aşağılanan ve gömülen kız çocukları ve kadınlar için eşitliği sağlamaya, ayrımcı, cinsiyetçi, kibirli ve zalim kimselere karşı dik bir duruş sergilemeye sevk etmelidir.

Kız çocuklarının diri diri gömülmesine karşı Müslümanlar inisiyatifi eline almalıdır.