Kibir ve Modern Çağ Firavunlarına Karşı
Kıymetli kardeşlerim!
Yüce Allah Tekvir
suresinin 27. ayetinde Kuran'ı bir öğüt olarak nitelemektedir. Bütün sureler hayatlarımızda
uygulayabileceğimiz nasihatler içermektedir.
Kur’an bazen bir
emir ile bazen de bir kıssadan, misalden alınacak bir ibret ile bizlere öğüt
olur. Bu misallerden biri de Firavundur. Firavun yeryüzünden büyüklük taslayan,
Allah’ın arzında kibir ile dolaşan, müstekbirlerden biriydi. Zenginliğiyle,
malıyla, siyasi gücüyle, insanlar üzerindeki otoritesiyle kendini Allah’ın
diğer kullarından büyük ve üstün görürdü. Haddi aşar, yeryüzünü ifsat eder,
insanlara zulmederdi. O kadar ki Firavun insanların ölümüne ve yaşamına
hükmettiğini vehmediyor, Hz. Musa (as) karşısında, bununla övünüyordu.
Aziz kardeşlerim!
Firavun’un sonunu
hepimiz biliyoruz. Yeryüzünde kibirle yürüyen nice Firavun’un sonunun da benzer
olduğunu biliyoruz.
Ancak Firavunlar
bitmedi. Firavun gibileri tarihin eski bir masalından ibaret değil. Firavunlar
aramızda yaşıyor. Sahip oldukları mallarla, siyasi güçle, ailelerinin
isimleriyle yeryüzünde kibirle yürümeye devam ediyorlar.
Geçtiğimiz hafta,
bir modern çağ Firavununun bir uçakta, kabin ekibi ve polisler ile kavga
ettiğine dair bir video sosyal medyada yayıldı. Uçağın rötar yapmasına
sinirlenen bu müstekbir, havayolu çalışanlarına ağza alınmayacak hakaretler ediyor,
bağırıyor, dur durak bilmeksizin çevresindeki kadın erkek herkese galiz
küfürler ediyordu.
Videonun en
dikkat çekici noktası da kabin ekibinin şikâyeti üzerine gelen polise “beni
tutamazsınız, benim on tane fabrikam var” demesi olmuştur.
Değerli cemaat!
Bu müstekbir, bir
timsaldir. Bu adam ve bunun gibi modern Firavunlar bugün fabrikaların, siyasi
iktidarların, bürokratik koltukların sahipleridir. Fabrikalarına, mallarına,
banka hesaplarına, siyasi güçlerine güvenerek kibriyle diğer insanları
sömürmekte, ezmektedirler. Kendini başkalarından üstün gören, gücüyle övünen Firavunlar
üstünlüğün yalnızca takvada olduğunu unutmaktadır.
Biz ise
unutmamalıyız. Üstünlüğün takvada olduğunu ve Hz. Musa’nın (as) sünnetinin takip
edilmesi gerektiğini. Nasıl ki Hz. Musa Firavun’un zulmünde ezilen halkını
kurtardıysa, bize düşen de kendi halkımızı modern firavunlardan kurtarmaktır.
Comments
Post a Comment